Atina Akropolü ve anıtları, klasik ruhaniyet ve medeniyetin evrensel sembolleri olup, Yunan Antik Dünyası tarafından dünyaya bırakılan en büyük mimari ve sanatsal kompleksini oluşturmaktadır.
Atina, 5. yüzyılın ikinci yarısında Perslere karşı zafer kazanıp, demokrasinin kurulmasıyla birlikte antik dünyanın diğer devletleri arasında lider konumda yer aldı. Atinalı devlet adamı Perikles’in iddialı planlarını hayata geçiren istisnai bir grup sanatçı ve heykeltıraş Pheidias’ın rehberliğinde, kayalık bir tepeyi eşsiz bir anıt haline dönüştürdü.
O dönemde Propylaea tarafından Ictinus, Erechtheon ve Parthenon gibi çok önemli anıtlar inşa edildi.
Parthenon – Atina, Yunanistan
Atina’nın tam merkezinde ve deniz seviyesinden 150 m yükseklikte yer alan Akropolis’teki yapıların en ünlüsü Parthenon’dur. Eski Yunan’da kentin koruyucusu sayılan Tanrıça Athena’nın baş tapınağı olarak inşa edilen, dev sütunlarla çevrili, dikdörtgen biçimindeki Parthenon, tarihin çeşitli dönemlerinde kilise ve cami olarak da kullanılmıştır.
“Tepe üzerine kurulu şehir” anlamına gelen Akropolis, Atina kentinin üzerinde yüksek bir kayalık üzerinde bulunan ve büyük mimari ve tarihi önemi olan birçok antik yapı kalıntılarını içeren eski bir hisardır.
